1. Geçişli Fiil beslemek, gıda vermek.
    Milk nourishes a baby. nourishing food. A well-nourished baby.
  2. Geçişli Fiil destek olmak, bakmak, büyütmek, geliştirmek.
  3. Geçişli Fiil (ümit vb.) beslemek/bağlamak/etmek.
    nourish a hope: ümit etmek.
    to nourish the hope of a trip
    abroad: yabancı ülkelere seyahat etmeyi ümit etmek.
    nourish false hopes: gerçekleşmeyecek ümitler beslemek.
bir duygu beslemek Fiil
boş ümitler beslemek Fiil