Available on App Store
Get it on Google Play
EN
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
soar
Geniş Tasarım
İngilizce-Türkçe
Terimler/Kalıplar
Ingilizce-Türkçe Çeviri
süzülerek/yükseklerde uçma(k).
havalanma(k), havalarda süzülme(k), kanatlarını çırpmadan uçma(k).
yükselme(k), artma(k), (yüksek bir düzeye) ulaşma(k).
To soar to the heights of literary fame. His
ambitions soar high. Prices are soaring. The final rocket soared twice as high.
kuvvetlenme(k).
His hopes soared
: Ümitleri kuvvetlendi.
(ulaşılan) yükseklik, yücelik, irtifa.
(dağ) birdenbire yükselmek, belirli bir yükseklikte olmak.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler
(prices) to soar
fırlamak
Fiil
have a soar throat
boğazı ağrımak.
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.