1. Sıfat ağırbaşlı, vakur, temkinli.
    keep a solemn face: vekarını korumak, vakur durmak.
  2. Sıfat ciddî.
    solemn assurances.
    This is the solemn truth/fact: Yemin ederim ki gerçek budur.
  3. Sıfat heybetli, haşmetli.
  4. Sıfat kutsal, mukaddes.
    solemn duty: kutsal görev.
  5. Sıfat resmî, yasal, kanunî, kanuna uygun.
    a solemn ceremony. The government has solemn commitments and must honor them.
  6. Sıfat dinsel, dinî.
    a solemn holy day.
resmi sözleşme
taahhüt
antlaşma
yeminli iddiada bulunmak Fiil
yeminli iddiada bulunma
resmi teyit
resmi tören
resmi açıklama
resmi beyan
kanuni şekil
Resmî Birlik ve Sözleşme: 1643'te Protestanlığı desteklemek için İngiliz ve İskoç parlamentoları arasında aktedilen sözleşme.
resmi yemin
resmi vaat
resmi protesto
milletlerarası resmen ilan edilen savaş
uluslararası resmen ilan edilen savaş
din savaşı
önemli duyuru
resmen söz vermek Fiil
resmi beyanda bulunmak Fiil
(Br) veraset ilmühaberi
ahdüpeyman etmek Fiil
büyük yemin etmek Fiil