strings

be tied to one's mother's apron strings

aşırı derecede annesine düşkün olmak Fiil

grip one's purse strings tightly

kesenin ucunu sıkmak Fiil

have two strings to one's bow

umudunu yalnız bir şeye bağlamamak, yedek bir plânı olmak, bir plân başarılı olmazsa ötekine sarılmak,

loosen one's purse strings

kesenin ağzını açmak Fiil

tied to someone's apron strings

bir kimseye ziyadesiyle bağlı, onun dizinin dibinden ayrılmayan, her emrine göre hareket eden, kılıbık.

to have two strings to one's bow

ikinci bir imkâna malik olmak.
I have still one string to my bow: Benim için bir imkân/olanak daha var.

be tied to a woman's apron strings

aşırı derecede karısına bağlı olmak Fiil

command the purse strings

kese elinde olmak Fiil

leading strings

(a) (yeni yürümeye başlayan çocukları) yürütme kayışı, (b) dizgin: sınırlayıcı/yöneltici koşullar, (c)

loosen the purse strings

kesenin ağzını açmak, bol bol harcamak.

losen the purse strings

kesenin ağzını açmak Fiil

pull strings

piston kullanmak Fiil

pull the puppet strings

kukla oynatmak Fiil

pull the strings

başkalarının faaliyetini gizlice yönetmek Fiil

pull the strings

piston kullanmak Fiil

purse strings

para veya ödeneğin sarf yetkisi.
to control the family purse strings: aile bütçesini yönetmek

put the puppet strings

(fig) kukla oynatmak Fiil

put the puppet strings

elinde kukla olmak Fiil

tighten the purse strings

harcamaları kısmak.

tug at sb's heart strings

ruhunu okşamak Fiil

without strings

züğürt

without strings

cebi boş

strings attached

kısaltmalar İsim

strings attached

olumsuz yönler İsim

strings attached

şartlar İsim

strings attached

olumsuz şartlar İsim

no strings attached

şartlara bağlanmamış

pull strings/wires

string (18).

pull strings/wires

(a) başkalarının faaliyetini gizlice kontrol etmek, ipi başkalarının elinde olmak, (b) başkalarına gizlice