Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. sokuşturmak, araya sıkıştırmak, içine işlemek, nüfuz /müdahele etmek, iterek sokmak, başka maddeleri
    karıştırıp eze eze yedirmek, el ile işleyerek meydana getirmek.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

do one's work in an office
bürodaki görevinıyapmak Fiil
do one's work in an office
bürodaki işinıyapmak Fiil
find no work in one's line
kendi dalında iş bulamamak Fiil
work in someone's favour
birinin lehine işlemek Fiil
work in someone's favour
birinin lehine olmak Fiil
work in abeyance
duran iş
work in arrear
bitirilmemiş yetiştirilmesi gereken işler
work in favour of someone
birinin lehine olmak Fiil
work in favour of someone
birinin lehine işlemek Fiil
work in favour of something
birşeyin lehine olmak Fiil
work in favour of something
birşeyin lehine işlemek Fiil
work in hand
eldeki iş
work in process
yapılmakta olan iş
work in process cost
yapılmakta olan iş (imalatı kısmen tamamlanmış ürünlerin maliyeti
work in progress
yapılmakta olan iş
work in progress
imalatı bitmemiş mallar İsim
work in progress of completion
tamamlanmakta olan iş
work in shifts
vardiya çalışması
work in shifts
vardiya ile çalışmak Fiil
work in something
bir alanda çalışmak Fiil
work in something
birşeyi tamamen karıştırmak Fiil
work in something
birşeyi katmak Fiil
work in something
birşeyi iyice karıştırmak Fiil
work in something
birşeyi dâhil etmek Fiil
work in something
birşeyi yedirmek Fiil
work in something
birşeyi eklemek Fiil
work in the field
dış hizmette çalışmak Fiil
work in the interests of humanity
insanlık namına çalışmak Fiil
work in the interests of humanity
insanlık menfaatine çalışmak Fiil
work in the mines
maden ocağında çalışmak Fiil
work in the shop
fabrikada çalışmak Fiil
work in tight security
sıkı güvenlik önlemler altında çalışmak Fiil
work in tight security
sıkı güvenlik önlemleri altında çalışmak Fiil
find no work in sb's line
kendi dalında iş bulamamak Fiil
get a turn of work in the harvest
hasat sırasında iş bulmak Fiil
interfere suddenly with the work in hand
araya girmek Fiil
refer to sb's work in term of hight praise
birinin eserinden sitayişkâr sözlerle bahsetmek Fiil
set to work in earnest
ciddi çalışmaya başlamak Fiil
to work in snatches
dura dura çalışma
total work in hand
eldeki toplam iş miktarı
all in the day's work
doğal, normal, tabiî, mutat.
It's all in the day's work: Ne yapalım? bu böyledir.
be completely absorbed in one's work
kendini tamamıyla işine vermek Fiil
be completely absorbed in one's work
kendini tamamiyle işine vermek Fiil
be efficient in one's work
işinde ehil olmak Fiil
be engaged in research work
araştırma işiyle uğraşmak Fiil
be engrossed in one's work
kendini tamamıyla işine vermiş olmak Fiil
be immersed in one's work
işine kendini vermiş olmak Fiil
be in regular work
muntazam işi olmak Fiil
be in regular work
devamlı işte çalışmak Fiil
be in the mood to work
çalışma havasında olmak Fiil
be in trim for rough work
zorlu bedenen çalışmaya hazır olmak Fiil
be in work
bir meslek hayatı olmak Fiil
be instrumental in finding well paid work for a friend
bir dosta iyi maaşlı bir iş bulmasında yardımcı olmak Fiil
be negligent in one's work
işini ihmal etmek Fiil
be over heels and ears in work
boğazına kadar işe gömülmüş olmak Fiil
be thorough in one's work
işini mükemmel yapmak Fiil
be thorough in one's work
işinımükemmel yapmak Fiil
be thorough in one's work
işini tam yapmak Fiil
be up to the ear in work
çok işi olmak Fiil
be up to the elbows in work
çok işi olmak Fiil
be up to the neck in (one's) work
boğazına kadar işe batmış olmak Fiil
be wrapped up in one's work
işten göz açamamak Fiil
be wrapped up in one's work
işi başından aşkın olmak Fiil
become absorbed in one's work
işine dalmak Fiil
bury oneself in work
kendini işe gömmek Fiil
bury someone in work
işe boğmak Fiil
bury someone in work
işe gömmek Fiil
collaborate in a work
bir işte birlikte çalışmak Fiil
drown oneself in work
işi başından aşmak, işe boğulmak.
He drowned himself in work.
ease someone in his work
birini işinde rahatlatmak Fiil
efficiency in one's work
işinde verim
efficieny in one's work
işinde verim
engage in eye-straining work
göz nuru dökmek Fiil
find complete satisfaction in one's work
işinden tam memnunluk duymak Fiil
have one's heart in one's work
işini sevmek Fiil
have one's heart in one's work
gönlü iş inde olmak Fiil
have system in one's work
işini sistemli yapmak Fiil
immersed in one's work
kendini tamamen işine vermiş
in work
işi/görevi/memuriyeti var, çalışmakta.
out of work: işsiz, boşta.
not in the humo u r for work
çalışmaya niyeti olmamak Fiil
orders completed and still in work
bir kısmı karşılanmış bir kısmı henüz karşılanmamış siparişler İsim
pick up the mistakes in a work
bir eserde hatalar bulmak Fiil
put in work
işe koymak Fiil
put in work
iş vermek Fiil
reduction in hours of work
çalışma saatlerini azaltma
show interest in one's work
işine ilgi göstermek Fiil
take a hand in the work oneself
işe kendi el atmak Fiil
take a hand in the work oneself
işe bizzat kendi de el atmak Fiil
take a personal share in a work
bir işte kişisel payı olmak Fiil
take pride in one's work
yaptığı işle iftihar etmek Fiil
the work force in such a department
işkolu
to be bound up in one's work
kendini tamamıyla işine vermiş
work exceeding the maximum time specified in the legislation
fazla çalışma İsim, İstihdam
work someone in
birini araya sıkıştırmak Fiil
work someone in
birini araya sokmak Fiil
work something in pencil
kurşunkalemle işaret koymak Fiil
work something in pencil
kurşun kalemle işaret koymak Fiil
work-in
işçilerin işgali: işçilerin protesto maksadıyla iş yerini işgal ederek ayrılmayı reddetmeleri. İsim
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.