rüştünü ispat etmek Fiil
geçinilmesi güç bir kişi olmak Fiil
hakkında karar verilmesi güç biri olmak Fiil
birini işverenine tavsiye etmek Fiil
sorumluluk sahibi birine bir görev vermek Fiil
tuvalete gitmek Fiil
(jüri) sanığı suçsuz ilan etmek Fiil
o adam bana çok antipatik geliyor
güvenilecek adam
mertçe, açık(ça), dürüst(lükle), yüzyüze, erkekçe, hiçbir şey gizlemeden.
a man-to-man talk.
birine eziyet etmek Fiil
dünya kurulduğundan beri Zarf
herkes, hep(si), hep birlikte, ayrıcasız, istisnasız, bilâ istisna.
We accepted his idea to a man.
They answered “yes!” to a man .
mirasına konmak/yerine geçmek için birinin ölümünü beklemek.
He who waits for dead man's shoes is
in danger of going barefoot: Mirasa gözünü diken sonunda hava alır.
son ferdine kadar.
They were killed to the last man.
! İnsanoğlunun aya gideceği kimin aklına gelirdi?
To think that he was once rich! Onun vaktiyle
zengin olduğuna bin şahit gerek.