1. Geçişli Fiil savunmak, haklı olduğunu ispat etmek.
    The heir vindicated his claim to the fortune.
  2. Geçişli Fiil doğruluğunu kanıtlamak.
  3. Geçişli Fiil beraet ettirmek, suçsuz olduğunu ispatlamak.
    The verdict of "Not guilty" vindicated him.
  4. Geçişli Fiil hak iddia etmek, hakkını korumak.
  5. Geçişli Fiil öç/intikam almak.
  6. Geçişli Fiil kurtarmak, serbest bırakmak.
savının doğruluğunu savunmak Fiil
politikasını savunmak Fiil
haklarını talep etmek Fiil
haklarını korumak Fiil
hakları talep etmek Fiil
bir talepte bulunmak Fiil
kendini haklı göstermek Fiil
suçsuzluğunu kanıtlamak Fiil