[clothing]

Tekstil, giysi, kürk, ayakkabı ve deri eşyaların satışı ile ilgili aracılar (NACE kodu: 46.16) Noun, Trades-Professions
giyecek eşyaları Noun
giyim, giyim-kuşam, elbise(ler).
winter clothing: kış elbisesi. Noun
örtü. Noun
giyim Noun, Textile Industry
giyim ödeneği
giyim yardımı
giyim sanayii Noun
giyim eşyası üretimi
giysi alma karnesi
giyim eşyası mağazası
(US) giyim mağazası
giyimevi
(US) giyim eşyası mağazası
giyim mağazası
giyim evi
(US) giyim evi
mültecilere yiyecek ve giyecek yardımında bulunmak Verb
artık giyilmeyen giysi
giyimi için para ayırmak Verb
erkek giyim reyonu
koruyucu giysi
hazır giyim Noun, Textile Industry
Belirli bir mala tahsis edilmiş mağazalarda giyim eşyalarının perakende ticareti (NACE kodu: 47.71) Noun, Trades-Professions
Tezgahlar ve pazar yerleri vasıtasıyla tekstil, giyim eşyası ve ayakkabı perakende ticareti (NACE kodu: 47.82) Noun, Trades-Professions
Giysi ve ayakkabı toptan ticareti (NACE kodu: 46.42) Noun, Trades-Professions
çırılçıplak.
She hasn't got a stitch on: Çırılçıplaktı.
koyun postuna bürünmüş kurt, yüze gülüp arkadan kuyu kazan kimse.