Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
[tighten]
Cozy
Terms/Phrases
English Turkish Phrases
make someone tighten his belt
birinin maaşını azaltmak
Verb
tighten
sıkmak, sıkış(tır)mak, ger(il)mek, gerginleş(tir)mek, kıs(ıl)mak, kas(ıl)mak.
tighten one's belt
:
kemeri/kuşağı sıkmak, yiyeceğinden kısmak.
tighten up
: sıkıştırmak, kuvvetlendirmek, şiddetlendirmek.
Verb
tighten a bandage
sargıyı sıkmak
Verb
tighten a blockade
ablukayı sıkıştırmak
Verb
tighten a blockage
ablukayı daraltmak
Verb
tighten a cask
fıçıyı kalafatlamak
Verb
tighten credit
krediyi kısmak
Verb
tighten economic bonds
ekonomik bağları sağlamlaştırmak
Verb
tighten import regulations
ithalat mevzuatını sıkılaştırmak
Verb
tighten monetary screws
para musluklarını kapatmak
Verb
tighten monetary screws
para vidalarını sıkmak
Verb
tighten ones belt
kemeri sıkmak
Verb
tighten one's belt
(a) kemerleri sıkmak: müşkülât/sıkıntı/zaruret ve sefalete sabırla katlanmak, (b) masrafları kısmak,
tutumlu davranmak.
They were urged to tighten their belts for the war effort. In a period of unemployment a lot of people must learn to tighten their belts.
tighten restrictions
kısıtlamaları sıkıştırmak
Verb
tighten security
güvenlik önlemlerini sıkılaştırmak
Verb
tighten the monetary screws
para musluklarını kapatmak
Verb
tighten the monetary screws
para vidalarını sıkmak
Verb
tighten the purse strings
harcamaları kısmak.
tighten up
gerilmek
Verb
tighten up censorship
sansürü sıkılaştırmak
Verb
tighten up on one's credit terms
kredi şartlarını sıkmak
Verb
tighten up the censorship
sansürü sıkılaştırmak
Verb
tighten up the censorship
sansürü daha sıkı yapmak
Verb
tighten up the screws
vidaları sıkmak
Verb
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.