ópera

English Turkish Phrases

comic opera
gülünçlü opera, opera komik. Noun
Directorate General of State Opera and Ballet
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü Noun, Organizations
focus opera glasses to suit one's sight
opera dürbününü gözüne göre ayarlamak Verb
grand opera
acıklı opera: konusu acıklı, sonu kötü biten opera türü, müzikli dram. Noun
horse opera
kovboy filmi. Noun
light opera
operet, hafif opera. Noun
oat opera
Vahşi Batı filmi
opera
opera. Noun
opera
opera müziği. Noun
opera
opera binası.
The Paris opera. Noun
opera
opera temsili.
to go to opera. Noun
opera
“opus”un çoğulu. Noun, Music
opéra bouffe
güldürücü opera. Noun
opera buffa
İtalyan güldürücü operası. Noun
opéra comique
diyalogları konuşulan opera. Noun
opéra comique
comic opera Noun
opera glass
opera dürbünü. Noun
opera glasses
opera dürbünü. Noun
opera hat
(erkek) opera şapkası, katlanabilir silindir şapka. Noun
opera house
opera binası. Noun
opera house
tiyatro veya sergi sarayı. Noun
opera minora opera omnia
(bir yazarın) daha önemsiz olan çalışmaları (bir yazarın) tüm çalışmaları Noun
opera seria
aryalı opera, çok aryalı 18'inci yy. İtalyan operası. Noun
soap opera
dizi film, dizi halinde yayınlanan serüvenler filmi/oyunu.
English-Turkish phrases from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

(bir olay , toplantı , opera , kitapta) hatırlanacak kısım
highlight
(operada) büyük opera sanatçısı kadın
diva
Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü
Directorate General of State Opera and Ballet Noun, Organizations
opera
libretto
opera
opera house
opera binası
opera house Noun
opera dürbünü
opera glass
opera dürbününü gözüne göre ayarlamak
to focus opera glasses to suit one's sight Verb
opera komik
comic opera
uzun saplı opera gözlüğü
lorgnette
Turkish-English phrases from Zargan's own database

opera
Sözleri besteli olarak söylenen, konusu dram ... başa müzikli tiyatro eseri