c.o.d.

Cape Cod cottage

tek katlı, üçgen çatılı ahşap ev. Noun

cod

morina
(Gadus callarias, G. morrhua): K. Atlantiğin soğuk sularında yaşayan yağı makbul bir balık. Noun, Zoology

cod

morinaya benzer birkaç çeşit balık:
Gadus macrocephalus, Sebastodes vb. Noun

cod

torba, kese. Noun

cod

(a) sik, yarak, (b) torba, erbezi torbası. Noun

cod

(bakla, bezelye vb.) kılıf, kabuk. Noun

cod

yastık. Noun

cod

aldatma(k), kandırma(k), yutturma(k).

cod

dalga geçme(k), alay etme(k), takılma(k), şaka yapma(k).
You're codding me! Benimle dalga geçiyorsun.

cod

hile, yalan, sahte, yapma, taklit.

cod

yergi, hiciv.

cod hauler

Newfoundland'lı. Noun

cod liver oil

balık yağı

cod oil

balık yağı

cod oil

balıkyağı

demand cod on the barrel head

hemen nakit istemek Verb

enter the cod into the journal

kasa mevcudunu yevmiye defterine yazmak Verb

have cod in hand

kasada parası olmak Verb

have no cod on oneself

üzerinde parası olmamak Verb

in cod terms

peşin ödeme şartları Noun

pay cod down

peşin ödemek Verb

rock cod

kaya mezgiti
(Sebastodes mystinus): Doğu Pasifik kıyılarında bulunan bir tür balık Noun

send cod on delivery

ödemeli göndermek Verb