bağlı kalmak

Turkish-English Translation

  1. Verb to stick to
  2. Verb to observe
  3. Verb to stick
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

anlaşmaya bağlı kalmak
to stick to a bargain Verb
antlaşmaya bağlı kalmak
to abide by an agreement Verb
bir anlaşmaya bağlı kalmak
to be subject to a convention Verb
bir antlaşmaya bağlı kalmak
to adhere to a treaty Verb
bir antlaşmaya bağlı kalmak
to abide by a treaty Verb
bir karara bağlı kalmak
to stick by a decision Verb
bir karara bağlı kalmak
to stick to a resolve Verb
bir karara bağlı kalmak
to hold to a decision Verb
bir maddeye sıkı sıkı bağlı kalmak
to adhere strictly to a clause Verb
bir maddeye sıkı sıkıya bağlı kalmak
to adhere strictly to a clause Verb
bir programa bağlı kalmak
to maintain a schedule Verb
bir programa sıkı sıkıya bağlı kalmak
to adhere strictly to a program me Verb
bir şarta tamamıyla bağlı kalmak
to adhere strictly to a clause Verb
bir sözleşmenin şartlarına bağlı kalmak
to stand by the terms of a contract Verb
bir sözleşmeye bağlı kalmak
to stand by an agreement Verb
bir sözleşmeye bağlı kalmak
to keep to an agreement Verb
bir teklife bağlı kalmak
to stick to an offer Verb
birine bağlı kalmak
to stick by someone Verb
birşeye bağlı kalmak
to stick at something Verb
birşeye bağlı kalmak
to stick to something Verb
birşeye bağlı kalmak
to stick with something Verb
ders kitabına bağlı kalmak
to stick close to the textbook Verb
dostlarına bağlı kalmak
to be constant to one's friends Verb
eski alışkanlıklara bağlı kalmak
to stand in the ancient ways Verb
fiyatlara bağlı kalmak
to stick to rrps Verb
gündeme bağlı kalmak
to preserve the order of business Verb
ifadesine bağlı kalmak
to adhere to one's statement Verb
ifadesine bağlı kalmak
to stick to one's statement Verb
ilkelerine bağlı kalmak
to stand to one's principles Verb
ilkelerine bağlı kalmak
to be steadfast to one's principles Verb
kararına bağlı kalmak
to stick to one's verdict Verb
kararına bağlı kalmak
to hold by one's decision Verb
kendi işine bağlı kalmak
to stick to one's knitting Verb
kendi kararına bağlı kalmak
to adhere to one's decision Verb
konuya bağlı kalmak
to speak one's mind clearly and to the point Verb
metnine bağlı kalmak
to stick to one's text Verb
modaya bağlı kalmak
to depend upon the fashion Verb
para kısıtlaması politikasına bağlı kalmak
to hold to restrictive monetary policies Verb
prensibine bağlı kalmak
to hold by a principle Verb
prensip bilerine bağlı kalmak
to stick to one's principles Verb
prensiplerine bağlı kalmak
to stick to one's principles Verb
programa sıkı sıkıya bağlı kalmak
to adhere strickly to a program (me Verb
şartlara bağlı kalmak
to adhere to conditions Verb
şartlara bağlı kalmak
to adhere to terms Verb
şekle fazla bağlı kalmak
to pay too much attention to form Verb
sözüne bağlı kalmak
to adhere to a promise Verb
sözüne bağlı kalmak
to stand by Verb
teklif edilen fiyatlara mümkün olduğu kadar bağlı kalmak
to keep as near as possible to the prices quoted Verb
teklife bağlı kalmak
to stick to an offer Verb
teslim ve ödeme yükümlülüklerine bağlı kalmak
to be punctual to one's dealing Verb
yaptığı teklife bağlı kalmak
to be bound by one's offer Verb
Turkish-English phrases from Zargan's own database