Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
blister
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
sivilce, kabarcık, yanma vb. sonucu deride oluşan içi su dolu kabarcık.
(hava, yağlı boya vb.) kabarcığı.
(cam içinde kalan) kabarcık.
Military
uçakta silah yuvası: silahların yerleştirildiği saydam çıkıntı.
kabartmak, kabarcık oluşturmak, su toplanmasına sebep olmak, (ayakkabı) vurmak.
This new shoe blistered
my foot: Bu yeni ayakkabı ayağımı vurdu.
pataklamak, (çocuğu) dövmek, dayakla cezalandırmak, tabanlarını patlatmak.
Any more of that nonsense
and I'll blister you! Bu saçmalara devam edersen pataklarım ha!
şiddetle tenkit etmek, azarlamak, rezil etmek.
The boss blistered his assistant in front of the whole
office.
blistering language
: acı söz, tekdir, tevbih.
kabarmak, su toplamak, şişmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
fever blister
uçuk, kabarcık, ateşli hastalıklarda veya soğukta derinin kabarcıklanması.
leaf blister
leaf curl
Noun
leaf blister
yaprak kıvırtan: yaprakların kıvrılarak ölmesine yol açan bir nevi mantar hastalığı.
Noun
water blister
içi su dolu kabarcık.
Noun
blister beetle
sivilce böceği
(Meloidae)
: salgısı ciltte kabarcıklar yapan birkaç tür böcek.
blister copper
kabarcıklı bakır: izabeden sonra soğutulurken yüzeyinde gaz kabarcıkları peyda olmuş %96-99 saf bakır.
blister gas
yakıcı (zehirli) gaz: cilde dokununca yanık ve kabarcıklar oluşturan savaş gazı.
blister pack
köpüklü ambalaj
blister pack
blister ambalaj
blister rust
paslı kabarcık: bitkilerde
Cronartium
türü mantarların sebep olduğu, dallarda pas rengi kabarcıklar
şeklinde görülen bir hastalık.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Turkish-English Phrases
blister ambalaj
blister pack
Turkish-English phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.