Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
confront
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Transitive Verb
karşı gelmek/durmak, karşılaş(tır)mak, karşı karşıya gelmek/bırakmak.
He confronted me with the problem
:
Beni mesele ile karşı karşıya bıraktı.
The two armies confronted with each other along the border
: İki ordu hudutta karşı karşıya geldi.
Transitive Verb
zıt gitmek, düşmanca/hasmane davranmak, göğüs germek.
Transitive Verb
yüzleştirmek, karşısına/yüzyüze getirmek, karşısına çıkarmak.
The confronted him with evidence of his crime.
Transitive Verb
(muayene/mukayese için) yanyana getirmek.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
confront difficulties
güçlüklere göğüs germek
Verb
confront documents
belgeleri karşılaştırmak
Verb
confront the accused with the witness
sanığı tanıklarla yüzleştirmek
Verb
confront two witnesses
iki tanığı yüzleştirmek
Verb
confront witnesses
tanığı yüzleştirmek
Verb
confront witnesses
tanıkları yüzleştirmek
Verb
the problems which confront us
karşı karşıya bulunduğumuz sorular
Noun
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.