feeder

  1. Noun besleyici, yemek/yiyecek veren/temin eden.
  2. Noun yemlik, yem kabı, kuşların/hayvanların yem yediği kap.
  3. Noun besili/semiz/kasaplık hayvan.
  4. Noun makineye malzeme veren kimse/düzen.
  5. Noun nehir/ırmak kolu.
  6. Noun tâli hat, şube hattı, ana demiryoluna bağlanan çevre hattı.
  7. Noun
    feeder line ile ayni anlama gelir. (hava yollarında) tâli hat.
  8. Noun, Electronics
    feed ile ayni anlama gelir. ana kablo, besleme kablosu, besleme hattı: elektrik üretecini kullanma
    yerine bağlayan iletken(ler).
  9. Noun bebek önlüğü.
sığır yemleme makinesi
yaprak besleyici Information Technology
ana kiriş
zarf besleyici Information Technology
besin-süzer: suyu bedeninden geçirip içindeki organik maddeleri veya küçük canlıları sindiren hayvan (sünger, midye vb.).
çok yiyen
besleyici hat dağıtma çubuğu
kolon tevzi çubuğu
şebeke kablosu Noun
besleme kablosu Noun
besleme devresi
feeder ile ayni anlama gelir. (hava yollarında) tâli hat.
yakıt ikmal uçağı
yakıt ikmal uçağı
besleme şebekesi
tağdiye şebekesi
kolon tevzi tablosu Noun
ulayıcı tablosu Noun
ikmal tesisleri Noun
geri besleme süreci
toplayıcı yol
şube yolu
müşterinin çıkış noktasıyla tatil bölgesi arasındaki yollar Noun
ikmal servisi