generality

  1. Noun genel söz/görüş/fikir, umumî mütalaa.
    Let's focus on specifics, not on generalities.
  2. Noun genel ilke/kural/yasa vb..
  3. Noun çoğunluk, ekseriyet.
    the generality of: çoğu, çoğunluğu, büyük kısmı.
    The generality of men
    are neither good nor bad, but somewhere in between.
  4. Noun genellik, kapsam, şümul.
    a rule of great generality: geniş kapsamlı kural.
  5. Noun genel/harcıâlem konu/söz.
    We talked only of generalities. A speech filled with generalities.
genellikle, genel olarak, umumiyet itibarıyla.
bir milletin çoğunluğu
yukarıdaki hükümlerin genel niteliğini sınırlamaksızın Adverb, Law