hazirlik

Turkish-English Phrases

(duruşma) yeterli hazırlık
adequate preparation
(üretim) hazırlık süresi
make- ready time
bilimsel hazırlık
remedial studies Noun, Education-Training
bilimsel hazırlık dersi
remedial course Noun, Education-Training
bilimsel hazırlık programı
remedial program Noun, Education-Training
bir okulun hazırlık kısmı
lower school
bir suikasti hazırlık aşamasındayken akamete uğratmak
to kill a plot in the egg Verb
birim başına düşen hazırlık gideri
preparation unit cost
birşey için hazırlık yapmak
to see about something Verb
fabrika donanımı hazırlık masrafları
tooling costs Noun
gizli hazırlık halinde olmak
to in the wind Verb
hazırlık
readiness
hazırlık
trim
hazırlık
preparation Noun
hazırlık
dispositions
hazırlık
provision
hazırlık
arrangement Noun
hazırlık
prep
hazırlık
preparative
hazırlık
arrangements
hazırlık aşamaları
inchoative stages Noun
hazırlık aşamasında
in the pipeline
hazırlık çalışması
preparatory work Noun
hazırlık çalışması
preparation work Noun
hazırlık dönemi
preparatory period
hazırlık duruşması
preliminary trial
hazırlık gideri
preparation expense
hazırlık halindeki proje
project under preparation
hazırlık işi
dead work
hazırlık işi
previous (preparatory) work
hazırlık işleri
preparatory work Noun
hazırlık işleri
preliminary work Noun
hazırlık komitesi
preparatory committee
hazırlık komitesi
preparatory committe
hazırlık kursu
preparatory course
hazırlık kurulu
preparatory committee
hazırlık maçı
preparation match Noun, Sports
hazırlık maçı
warm-up match Noun, Sports
hazırlık masrafları
preparation expense Noun
hazırlık niteliğindeki
preparatory
hazırlık okulu
(Br) preparatory school
hazırlık okulu
fitting school
hazırlık okulu
preparatory school Noun, Education-Training
hazırlık önlemleri
preparatory measures Noun
hazırlık planı
preliminary plan
hazırlık sınıfı
prep class Noun, Education-Training
hazırlık sınıfı
preparatory school Noun, Education-Training
hazırlık sınıfı
prep Noun, Education-Training
hazırlık sınıfı
prep school Noun, Education-Training
hazırlık sınıfı
preparatory class Noun, Education-Training
hazırlık sınıfı öğrencisi
preparatory student
hazırlık sorgulaması
preliminary examination
hazırlık soruşturması
preliminary investigation
hazırlık soruşturması
pre-trial proceedings Noun, Law
hazırlık tahkikatı
preliminary hearing
hazırlık tahkikatı
pretrial procedure
hazırlık tahkikatı
preparatory investigations
hazırlık tahkikatı
preliminary inquiry
Hazırlık ve Geliştirme Giderleri
Preparation and Development Expenses Noun, Accounting
hazırlık yapılmadan
spontaneously Adverb
hazırlık yapmak
to do one's preparations Verb
hazırlık yapmak
to make arrangements Verb
hazırlık yapmak
to make preparations Verb
hazırlık yapmak
to be in preparation Verb
hazırlık yılı
preparatory year
imalattaki hazırlık devresi
lay time
inşaat öncesi hazırlık süresi
preconstruction time
karşı hazırlık
counterpreparation
karşı hazırlık
counter preparation
muharebe hazırlık derecesi
combat readiness
ön hazırlık
preparation Noun
operasyonel hazırlık
operational readiness Noun, Management
polis hazırlık kitabı
company of the police
son hazırlık
warmup
yabancı dil hazırlık
foreign-language preparation Noun, Education-Training
yolculuk öncesi hazırlık olarak
preparatory to leaving
Turkish-English phrases from Zargan's own database

hazırlık
Hazır olmak ... işi, hazırlanma