in charge

  1. (a) görevli, yetkili, âmir, sorumlu.
    to be in charge of: görevli/sorumlu olmak, bakmak, vazifeli/mes'ul
    olmak.
    Who's in charge here?
    to put someone in charge of: birine bir görev/vazife vermek, sorumlu tutmak. (b)
    Brit. tutuklu, mevkuf, polis nezaretinde.
    to give someone in charge: birini tutuklatmak, tevkif ettirmek, polise teslim etmek.
    to take someone in charge: tutuklamak, tevkif etmek.
sorumlu müdür Noun, Management
vazife başında olmak Verb
görevli olmak Verb
sokak panolarında kira ödemesinin başladığı gün
(Br) birini polise teslim etmek Verb
bir projenin ya da kanun teklifinin raportörü olmak Verb
bir araştırma ile yükümlü olmak Verb
nöbetçi subay
görevli memur
sorumlu kişi
birini başa geçirmek Verb
birini yönetime getirmek Verb
birine yetki vermek Verb
birine sorumluluk vermek Verb
(film) dublör
birini tutuklamak Verb
iktidardaki parti
sorumlu muhasebeci
'den sorumlu olma
finansman sorumlusu
...'den sorumlu olmak Verb
bir işin sorumluluğunu taşımak Verb
bir mâmelekin idaresini üstlenmiş olmak Verb
mevkii üstlenmek Verb
geçici süre bir mevkii işgal etmek Verb
geçici süre bir mevki işgal etmek Verb
bir mevkii üstlenmek Verb
bir mevkiden sorumlu olmak Verb
geçici bir süre bir mevkii işgal etmek Verb
kasayı tutmak Verb
kasadan sorumlu olmak Verb
üretimden sorumlu baş mühendis
birini polise teslim etmek Verb
hizmetçiye evi teslim etmek Verb
birine bir görev vermek Verb
...'i ...'in başına getirmek Verb
birinin hizmetinde bulunmak Verb
hızla (içeri) girmek.
charge out: dışarı fırlamak.
charge up/down: hızla (yukarı) çıkmak/(aşağı)
inmek.
charge through: hızla dalmak, yarıp geçmek.
akü akümülatörlerin şarjı
paketin taşıma (posta) ücretini peşinen istemek Verb
bir şeyi birinin koruması altına vermek Verb