Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
reality
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun
gerçeklik, gerçek/hakikî oluş.
He was convinced of the reality of what he had seen.
Noun
gerçek hayat, gerçek olay/nesne.
try to escape from reality by going to the cinema.
Noun
gerçek, hakikat.
His dream of marrying Jane became a reality
.
Noun, Philosophy
gerçeklik.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
augmented reality
arttırılmış gerçeklik, artırılmış gerçeklik: Gerçek dünyadaki fiziksel ortamın, bilgisayar tarafından
ses, görüntü, grafik ve GPS gibi verilerle zenginleştirilmiş hali (Kaynak:
Wikipedia
).
Noun, Information Technology
become a reality
sübut bulmak
Verb
become a reality
sahileşmek
Verb
become reality
hayata geçmek
Verb
become reality
gerçek olmak
Verb
becoming a reality
sübut
becoming a reality
tahakkuk
constitutional reality
anayasal gerçek
describe with extraordinary reality
olağanüstü bir gerçekçilikle tarif etmek
Verb
economic reality
ekonomik gerçek
fall short of reality
gerçekten uzaklaşmak
Verb
grim reality
acı gerçek
harsh reality
yakıcı gerçek
Noun
in reality
aslında, gerçekte(n), hakikaten, hakikatte.
Everyone liked the stranger, but in reality he was a criminal.
partnership reality
ortaklığın emlaki
sense of reality
gerçeklik duygusu
Noun, Psychoanalysis
start from reality
gerçeklere dayanarak konuşmak
Verb
tailor to reality
gerçeğe uydurmak
Verb
virtual reality
sanal gerçeklik
Noun
reality adaptation
gerçeğe uyum.
reality ego
gerçeklik benliği.
reality principle
gerçeklik ilkesi.
reality testing
gerçeklik sınaması.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.