saldirgan

Turkish-English Phrases

kayıtsız ya da saldırgan
turned off
saldırgan
oppugnant
saldırgan
vicious Adjective
saldırgan
rebarbative
saldırgan
aggressor
saldırgan
transgressor
saldırgan
militant
saldırgan
outrageous Adjective
saldırgan
belligerent
saldırgan
aggressive
saldırgan
truculent
saldırgan
hostile
saldırgan
assailant
saldırgan
two-fisted
saldırgan bir şekilde
like a bull at a gate
saldırgan bir şekilde
aggressively Adverb
saldırgan bir tutumla
aggressively Adverb
saldırgan bir ülkeye yaptırımlar uygulamak
to apply sanctions against an aggresor country Verb
saldırgan davranış
offensive conduct
saldırgan davranış
assaultive behavior Noun
saldırgan dil
offensive language
saldırgan düşmanlık
aggro
saldırgan erkek
macho
saldırgan kimse
turd
saldırgan kişi
rotter
saldırgan millet
aggressor nation
saldırgan niyetler
aggressive designs Noun
saldırgan niyetler
aggressive desires Noun
saldırgan politika
aggressive policy
saldırgan rekabet
hardball
saldırgan reklam metni
disparaging copy
saldırgan tutum
aggressive stance Noun
saldırgan ya da erkeksi kişi
butch
saldırgan yöntemlerle satış
hard selling
Turkish-English phrases from Zargan's own database

saldırgan
Yapısında saldırma ... , mütecâviz