Elektrik, gaz, buhar ve iklimlendİrme üretimi ve dağıtımı (NACE kodu: D)
Noun, Trades-Professions
Elektrik, gaz, buhar ve havalandırma sistemi üretim ve dağıtımı (NACE kodu: 35)
Noun, Trades-Professions
Buhar jeneratörü imalatı, merkezi ısıtma sıcak su kazanları (boylerleri) hariç (NACE kodu: 25.3)
Noun, Trades-Professions
Buhar jeneratörü imalatı, merkezi ısıtma sıcak su kazanları (boylerleri) hariç (NACE kodu: 25.30)
Noun, Trades-Professions
Buhar ve iklimlendirme temini (NACE kodu: 35.3)
Noun, Trades-Professions
Buhar ve iklimlendirme temini (NACE kodu: 35.30)
Noun, Trades-Professions
(a) ağzına geleni söylemek, içini boşaltmak, ağzını açıp gözünü yummak, verip veriştirmek, (b) fazla
enerjiyi harcamak, istim salıvermek/boşaltmak.
bir girişim için kuvvetini toplamak
Verb
hiddetlenip içini dökmek
Verb
(a) ağzına geleni söylemek, içini boşaltmak, ağzını açıp gözünü yummak, verip veriştirmek, (b) fazla
enerjiyi harcamak, istim salıvermek/boşaltmak.
taze buhar, güçlü buhar, kazandan gelen basınçlı buhar.
Noun
basınçlı buhar
Noun, Machines
(buhar makinesine) istim vermek, istimi yükseltmek.
fazla buhar, çürük buhar.
(a) islim salıvermek, (b) birikmiş enerjiyi sarfetmek.
bir işe gayretle atılmak
Verb
buhar kazanı
Noun, Trades-Professions
buhar kazanı sigortası
Noun
buhar kazanı
Noun, Trades-Professions
buhar borusu
Noun, Machines
istim borusu
Noun, Machines
buharlaşma noktası, normal basınç altında suyun buharlaştığı sıcaklık (100°C).
ev hanımları için program
buharlı silindir, yol silindiri.
ezici, kahhar.
steamroller = steam roller tactics.
silindirle düzeltmek, üzerinden silindir geçirmek.
ezmek, yok etmek, kahretmek, yer ile yeksan etmek.
to steamroller = steam roller all opposition: bütün muhalefeti ezmek.
(a) buğula(n)mak.
His glasses (became) steamed up when he came into the warm room. (b) güçlendirmek,
kuvvetlendirmek, (c) öfkelendirmek, kızdırmak, hiddetlendirmek.
Don't get all steamed up about it, it's not important.
bütün farları sönük ilerlemek
Verb
buhar kazanlarının denenmesi