Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
upright
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
dik, dikey, düşey, amudî.
dimdik (duran).
a tall upright man
: uzun boylu dimdik bir adam.
an upright walk
: dimdik yürüyüş.
doğru, dürüst, namuslu.
an upright person
: dürüst bir kimse.
dürüstlükle/âdilane yapılan.
upright dealings.
Noun
dikeylik, düşeylik, diklik.
Noun
direk, dik duran nesne.
Noun
upright piano
ile ayni anlama gelir. dik piyano.
Verb
dikleştirmek, dik/düşey duruma getirmek
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
be upright in one's business dealings
işlerinde dürüst olmak
Verb
bolt upright
dimdik.
keep upright
(sandık) ters çevirmeyiniz
keep upright
dik tutunuz
morally upright
mazbut
morally upright
temiz
pull oneself upright
toparlanmak
Verb
upright judge
adil hâkim
upright piano
upright
ile ayni anlama gelir. dik piyano.
upright post of a staircase
baba
upright river
akıntıya karşı
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.