upstairs

  1. üst kat(ta bulunan), yukarı(ya/da), yukarıdaki, üst kata ait.
    an upstairs window.
    a house with
    4 upstairs bedrooms: üst katında 4 yatak odası olan ev.
  2. kafada, akılda, zihinde.
    She's a little weak upstairs: Aklından biraz zoru var.
  3. Military havada daha yüksek düzeyde.
beyni boş olmak Verb
(şerrinden kurtulmak istenilen bir politikacıyı vb.) yüksek fakat nüfuzsuz bir mevkie atamak.
(bir kimseyi başından savmak için) daha yüksek ve az mes'uliyetli göreve atamak.
önemsiz bir mevkie yükseltmek.
üst kat koridoru
şirket devralmaları bu tür anlaşmayla gerçekleştirilir
yukarıdaki müdüriyet katında ve kapalı kapılar arkasında
genellikle yönetim kurulu odasında düzenlenen anlaşma
yukarı kat odası Noun