Available on App Store
Get it on Google Play
TR
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
velvet
Cozy
English-Turkish
Terms/Phrases
English-Turkish Translation
Noun, Textile Industry
kadife
Noun
kadife.
Noun
yeni büyüyen geyik/karaca boynuzunu örten kadifemsi deri.
Noun
kolay kazanç, anafor, vurgun.
Adjective
velvetlike
ile ayni anlama gelir. kadife gibi, yumuşak .
A velvet voice
.
English-Turkish translations from the Atalay Dictionary, First Edition
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
English Turkish Phrases
be on velvet
(paraca) çok iyi durumda olmak, gül gibi geçinip gitmek.
black velvet
şampanyalı bira: siyah bira ve şampanya karıştırılarak hazırlanmış bir içki.
cotton velvet
pamuk kadife
like velvet
kadife msi gibi
play or the velvet
(US) bütün kazancını bahse koymak
Verb
velvet carpet
kadife halı
velvet glove
haşin, sert ve insafsız tabiati gizleyen yumuşak ve dostane tavır.
the/an iron hand in the/a velvet
glove: kibarlık ve nezaketle maskelenmiş şiddet/metanet/zulüm.
velvet paws
kibar davranışlar
Noun
velvet plant
sığırkuyruğu
Noun, Botany
velvet worms
Kütükayaklılar (Kaynak:
Evrim Çalışkanları
)
Noun, Biology
(valk)/(move) with (a) velvet tread
yavaş ve sessiz yürümek.
handle someone with velvet gloves
birine çok merhametli davranmak
Verb
handle someone with velvet gloves
birine yardım etmek
Verb
the iron hand/fist in the velvet glove
mülâyim görünüş altında çelik gibi irade.
English-Turkish phrases from Zargan's own database
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.