wage

  1. Noun, Economics ücret
  2. Noun
    wages: ücret, kazanç.
    wage scale: (ücret) barem(i).
    a weekly wage of $100: haftalık
    $100 ücret.
    wage earner: işçi, emekçi.
  3. Noun .
    wages: karşılık, kefaret.
    The wages of sin is death: Günahın kefareti ölümdür.
  4. Noun (bkz: pledge ), (bkz: security ).
  5. Verb (mücadele/münakaşa/savaş vb.) sür(dür)mek, devam et(tir)mek.
    To wage a war against crime and disease.
  6. Verb işe almak, istihdam etmek, ücretle çalıştırmak.
  7. Verb (bkz: stake ), (bkz: wager ).
  8. Verb (bkz: pledge ).
  9. Verb (bkz: contend ),
    struggle.
haftalık ücretini almak Verb
gerçek ücret
fiilen ödenen ücret
yıllık ücret
yıllık garanti edilen ücret
çıraklık ücreti
temel ücret
temel maaş
başlangıç ücreti
rekabet edici ücret
rakiplerin işçi ücreti
inşaat işçilerine ödenen ücret
sözleşmeyle tespit edilmiş ücret
günlük ücret
yoksul maaşı
farklı ücret
işten çıkarma tazminatı
(US) randımanlı çalışma ücreti
acil durum ücreti
çiftlik işçisi ücreti
(Br) iki haftalık ücret
normal cari ücret
brüt ücret
yarım günlük ücret
yarım yevmiye
saat ücreti
endeks ücreti
tek başına ücret
parça başına ücret
kalfa ücreti
asgari geçim ücreti
ortalama gelir
ortalama gelir
(US) vasat ücret
para ile ödenen ücret
nominal ücret
aylık ücret
doğal ücret
net ücret
nominal ücret
net ücret
kalifiye işçi ücreti
fazla mesai ücreti
ambalaj ücreti
azami ücret
endeks ücreti
parça başı ücreti
cari ücret
reel ücret
gerçek ücret
normal ücret
normal maaş
götürü ücret
sosyal ücret
standart ücret
geçindirmeyen ücret
şart koşulan (üzerinde mutabık kalınan) ücret
asgari ücretin altındaki ücret
ek ücret
ek maaş ödemesi
net ücret
götürü ücret
sendika ile mutabakata varılan ücret
cüzi ücret
haftalık ücret
haftalık
ücret muhasebesi Noun
maaş ayarlama
ücret ayarı
ücret avansı
ücret konusunda hakeme başvurma
ücret konusunda hakema başvurma
ücret ihtilafında tahkim
birikmiş ücretler Noun
ücret hakkında hakem kararı
ücret pazarlığı
ücret ödemeleri toplamı
ücret defteri
yükselen ücret konjonktürü
ücret sermayesi
ücret tavanları Noun
ücret talebi
ücret değişiklikleri Noun
ücret talepleri Noun
ücret talebi
ücret sınıfı
ücret maddesi Noun
maaş memuru
ücret karşılaştırması
ücret ayrıcalıkları Noun
ücret şartları Noun
ücret kontrolleri Noun
ücret giderleri Noun
ücret frenlemesi
ücret eğrisi
ücret kesintisi
ücret verileri Noun
maaş kısma
tam zamanında teslim etmeyi temin etmek Verb
ücret talepleri Noun
ücret gelişimi
değişik endüstrilerde benzer becerilerdeki işçilerin ücretleri arasında ya da aynı endüstride farklı
becerilerdeki işçilerin ücretleri arasındaki fark
ücret farkı
ücretlerde oran değişiklikleri Noun
ücret farklılığı
ücret ayrılığı
ücret uyuşmazlığı
ücret anlaşmazlığı
ücrete el koyma
ücret dağıtımı
ücret primi
ücret zarfı
bir işçinin aldığı ücret ve tüm yan ödemeler toplamı ile temel ücret arasındaki fark
ücretlerin hareketi
iş gören
ücretli
ücret kazançları Noun
ayrıca
çoğu insanların gelirlerinin ücret olduğu bir ekonomi anlamını da taşır
bir ekonomide elde edilen toplam gelir için kullanılan konuşma dili terimi
ücret giderleri Noun
ücret istismarı
ücret tespiti
ücret dondurma
ücretlerin dondurulması
ücret fonu
ücret artışı
(US) ücret haczi
ücret grubu
ücretlerin tırmanışı
ücret teşviki
ücret geliri
(Br) maaş zammı
ücret endeksi
ücretlerin endekslenmesi
ücret eşitsizliği
ücret enflasyonu
ücret düzeyi
ücret eğrisi
ücret kaybı
maaş kaybı
iş piyasası
asgari ücret
amaçlanan ücret
ücret eşitliği
ücret düzeni
maaş ödemesi
ücret ödemesi
ücret sistemi
tüm indirimlerden sonra net tutar
ücret zarfı
ücret politikası Noun
ücret sorunu
ücret artırılması için baskı
ücret haddi
ücret oranı
ücret indirimi
ücret ilişkisi
ücret kısıtlaması
ücretin yeniden gözden geçirilmesi
(Br) ücret artışı
ücret tasarrufları Noun
ücret ıskalası
ücret baremi
maaş derecesi
ücret cetveli
ücret tarifesi
ücret tespit sistemi
ücret anlaşması
ücret payı
ücret listesi (bordro
maaş fişi
ücret bordrosu Noun
ücret marjı
ücret dengelemesi (belirli bir endüstri ya da bölgedeki ücretlerin şimdiki seviyesinin üstüne hızla çıkmaması
amacıyla hükümetin aldığı önlemler
ücret istatistik
ücret istatistiği
ücret artışının durması
maaş kesilmesi
ücret zammı
ücret sistemi
ücret cetveli
ücret konuşmaları Noun
ücret vergisi
ücret kuramı
ücret anlaşmazlıklarına bakan mahkeme
ücret piyasası
savaşmak Verb
savaşı sürdürmek Verb
ücretli işçi
gündelikçi