warden

  1. Noun, Criminal Law infaz koruma memuru
  2. Noun bekçi, muhafız.
  3. Noun hapishane müdürü.
  4. Noun sivil savunma, yangın vb. görevlisi.
  5. Noun bir bölge veya kasabanın yetkili âmiri.
  6. Noun kolej müdürü.
  7. Noun kilise bina ve emlâkini muhafaza memuru.
  8. Noun kapıcı.
  9. Noun (bazı kurumlarda) müdür, reis, başkan, vb..
  10. Noun kompostoluk armut.
pasif korunma memuru
sınır bekçisi
baş sürveyan
kilise müdürü
(Br) kilise müdürü
kabarık etekli, çiçekli bir nevi kadın elbisesi. Noun
geniş kenarlı ve çiçekli bir kadın şapkası. Noun

Dolly Warden trout ile ayni anlama gelir. bir tür alabalık
(Salvelinus malma): Pasifik
kıyıları akarsularında yaşar. Sırtında ve yanlarında kırmızı benekler vardır.
Noun
borsa komiseri
(US) itfaiye müdürü
balık zabıta memuru: balık avı yasalarını yürütmekle görevli memur. Noun
orman işleri idaresi sorumlusu
av polisi: kamu arazisinde avcılık yasalarını yürütmekle görevli memur. Noun
vesayet altında
(US) gemiye yüklenmiş malı teftiş eden enspektör
(US) liman reisi
(US) hapishane müdürü
hapishane gardiyanı
(US) hapishane gardiyanı
park saatleri memuru.
(US) liman müdürü
(US) hapishane müdürü
(Br) darphane müdürü
darphane müdürü
(Br) yoksullara bakan sosyal yardım memuru
(Br) ölçüler ve ayarlar idaresi müdürü

Dolly Warden ile ayni anlama gelir. bir tür alabalık
(Salvelinus malma): Pasifik kıyıları
akarsularında yaşar. Sırtında ve yanlarında kırmızı benekler vardır.