Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

All About Eve
Perde Açılıyor Özel Isim, Sinema
be free of election eve pressure
seçim arifesi baskısından kurtulmuş olmak Fiil
be upon the eve of sth
bir şeyin arifesinde olmak Fiil
christmas eve
Noel gününden önceki akşam
christmas eve
24 Aralık
christmas eve
Noel arifesi
election eve radio appeal
seçim arifesinde radyoda konuşma
eve
arife, bir gün önce(si), arife gecesi.
Christmas eve.
New Year's eve: Yılbaşı gecesi.
the
eve of election: seçim arifesi.
İsim
eve
(önemli bir olaydan) (bir)az önce, hemen önce.
on eve of our examination. Everything was quiet on the eve of the battle. İsim
eve
akşam. İsim
Eve
Havva.
daughter of Eve: (herhangi bir) kadın, Havvanın kızı, mütecessis kadın. İsim
midsummer Eve
Yaz Bayramı arifesi (akşamı). Eskiden cadıların o akşam fenalık yaptıklarına inanılırdı.
New Year's Eve
yılbaşı gecesi, 31 Aralık akşamı. İsim
New Year's Eve
yılbaşı İsim
New Year's Eve celebration
yeni yıl kutlaması İsim
New Year's Eve party
yeni yıl kutlaması İsim
on election eve
seçim arifesinde
on the eve of great events
büyük olayların arifesinde
St. John's Eve
Yaz Bayramı arifesi (akşamı). Eskiden cadıların o akşam fenalık yaptıklarına inanılırdı.
the eve of a religious festival
bayram arifesi
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.

Türkçe-Ingilizce Ilgili Terimler

(polisin) eve uğraması
domiciliary visit
adımlarını eve yöneltmek
to direct one's steps towards home Fiil
ailesini bir eve yerleştirmek
to house one's family Fiil
bir eve (alıcı gözüyle) bakmak
to look over a house Fiil
bir eve (hırsızlık amacıyla) zorla girmek
to break into a house Fiil
bir eve 40
to value a house at $ 40 , 000
bir eve 40,000 dolar değer biçmek
to value a house at $ 40,000 Fiil
bir eve bakmak
to look over a home Fiil
bir eve baskın yapmak
to raid a house Fiil
bir eve bir kat daha çıkmak
to add a story to a house Fiil
bir eve ek inşaat yapmak
to throw out a wing to a house Fiil
bir eve geçmek
to take possession of house Fiil
bir eve girmek
to have the entree of a house Fiil
bir eve iki kat ilave etmek
to raise a house two storeys Fiil
bir eve koymak
to house Fiil
bir eve ortaklaşa sahip olmak
to own a house jointly Fiil
bir eve taşınma masrafları
walking charges İsim
bir eve taşınmak
to move into a house Fiil
bir eve tecavüz etmek
to break into a house Fiil
bir eve yapılan ek inşaat
extension to a house
bir eve yeni bir kanat inşa etmek
to throw out a new wing to a house Fiil
bir eve yerleşmek
to establish oneself in a house Fiil
bir eve zorla girme
forcible entry into a building
bir eve zorla girmek
to force one's way into a house Fiil
birini eve davet etmek
to ask someone over Fiil
birini eve davet etmek
to ask someone round Fiil
birini eve göndermek
to send someone home Fiil
birini eve yollamak
to send someone home Fiil
birini hemen bir eve yerleştirmek
to house someone immediately Fiil
biriyle bir eve geçmek
to take lodgings with sb Fiil
biriyle birlikte eve çıkmak
to move in with someone Fiil
biriyle eve çıkmak
to move in with someone Fiil
birşeyi eve getirmek
to bring something around Fiil
büyük bir eve bakmak
to keep up a large house Fiil
dükkândan eve teslim
store- door delivery
evden eve
house-to-house
evden eve
house to house
evden eve (taşımacılık
door to door pickup and delivery
evden eve alma ve teslim
door-to-door pickup and delivery
evden eve eşya taşıma şirketi
moving company
evden eve nakliyat şirketi
removal company
evden eve nakliye sigortası
warehouse- to-insurance İsim
evden eve taşıma
door-to-door transport
evden eve taşıma
door-to door transport
evden eve taşımacılık
door to door transport
evden eve taşınan reklam malzemeleriyle yapılan reklam
house-to-house advertising
evden eve taşınan reklam malzemeleriyle yapılan reklam
house- to house- advertising
eve ait
domestic
eve alıcı gözüyle bakmak
to look over a house Fiil
eve bir kat daha çıkmak
to add a storey to a house Fiil
eve doğru
homeward bound
eve doğru
homebound
eve doğru giden
homeward
eve doğru giden
homebound
eve doğru olan
homeward
eve doğru yöneltmek
to set one's face for home Fiil
eve döndüğümde
on my returning home
eve dönen
homecomer
eve dönmek
to be back home Fiil
eve dönmek üzere bir yerden ayrılmak
to make tracks for home Fiil
eve dönüş
homecoming
eve dönüş
return home
eve dönüş
homecoming İsim
eve dönüş için birinin arabasından yararlanmak
to have a lift home Fiil
eve dönüş yolculuğu
home journey
eve ekmek getirmek
to bring home the bacon Fiil
eve eli boş dönmek
to come home empty handed Fiil
eve gelip iş gören işçi
outside worker
eve giderken
on his way home
eve gitme izni
home leave
eve gitmek
to make for home Fiil
eve gitmek üzere izin almak
to get leave to go home Fiil
eve iş alan
taker in
eve kapanmak
to confine oneself to one's house Fiil
eve kapanmak
to remain at home all the time Fiil
eve kapanmış hasta
shut in
eve kötü not getirmek
to bring home bad marks Fiil
eve muntazaman mektup yazmak
to write home regularly Fiil
eve taksiyle gitmek
to cab it home Fiil
eve teslim
(US) door delivery
eve teslim
door delivery
eve teslim
home delivery
eve teslim etmek
to deliver free door Fiil
eve teslim fiyat
delivered-in price
eve teslim fiyatı
delivered-in price
eve ve aileye bağlılık
domesticity İsim
eve yakışır
homely
eve yerleşmek
to establish oneself in a house Fiil
eve yollanmak
to trot of home Fiil
eve zorla girme
forcible entry into a house
eve zorla girme
forcible entry of a building
eve zorla girmek
(for theft) to break into a house Fiil
geç saate kadar eve dönmemek
to stay out late Fiil
hastalık yüzünden eve kapanıp kalmak
to be confined to the house by illness Fiil
her ay eve para havale etmek
to remit money home each month Fiil
her ay eve para havale etmek
to remit home every month Fiil
hırsızlık amacıyla bir eve girmek
to crack a crib Fiil
hırsızlık niyetiyle eve girme
housebreaking
hırsızlık niyetiyle eve girmek
to housebreak Fiil
mümkün olduğu kadar çabuk eve dönmek
to make the best of one's way home Fiil
otomobili yavaş yavaş eve kadar götürmek
to nurse a car home Fiil
parasını eve yatırmak
to invest in house property Fiil
tırmanarak eve giren hırsız
cat burglar
ücretsiz eve teslim
free delivery
valizleri eve teslim etmek
to deliver luggage Fiil
yeni bir eve rahatça yerleşme
to be comfortably installed in a new home
zorla bir eve girmek
to force one's entrance into a house Fiil
Türkçe-Ingilizce terim çevirileri: Zargan Ltd.