[ınnuendo]

kinaye, ima, imleme, üstü kapalı söz, anıştırma, dolaylısöz.
The gossip column was full of the innuendos
about famous people. If you throw such innuendoes against the Minister, you'll be sued for libel.
(a) açıklama, bir tümceyi açıklayan ifade/ibare, (b) (hakaret davasında) hakaretâmiz/küçük düşürücü sözlerin izahı. Hukuk
imlemek, ima etmek, imalı/kinayeli söz söylemek,
mec. taş atmak, kinayeli konuşmak.
kinaye İsim, Dil ve Edebiyat