1. Edat -den başka/gayri, … olmazsa/olmadığı takdirde, … bir tarafa bırakılırsa, … müstesna/istisna edilirse.

    Everybody was there, barring John: John'dan başka herkes orada idi.
    We shall return tomorrow, barring accidents: Eğer bir kaza olmazsa yarın döneceğiz.
kaza yer almadığı takdirde
hata olmadığı takdirde
hatalar saklı kalmak koşuluyla
bir talep hakkının zaman aşımına uğraması
bir davanın zaman aşımına uğraması
beklenmedik gelişmeler dışında