Available on App Store
Get it on Google Play
EN
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
droop
Geniş Tasarım
İngilizce-Türkçe
Ingilizce-Türkçe Çeviri
sark(ıt)mak, bük(ül)mek, çök(tür)mek, eğ(il)mek, düş(ür)mek.
His shoulders drooped with tiredness.
The branches of the tree drooped under the heavy snow.
(güneş vb.) batmak.
kuvvetten düşmek, takati kesilmek, zayıflamak, dermansız kalmak, halsizleşmek, halsiz olmak/düşmek.
cesareti kırılmak, umutsuzluğa düşmek, yeise kapılmak.
His spirits drooped.
to revive someone's
drooping spirits: bir kimseye yeniden umut/cesaret vermek, maneviyatını yükseltmek.
(bitki/çiçek vb.) solmak, solup eğilmek, bükülmek, canlılığını yitirmek.
(kuvvetsizlikten/desteksizlikten) sarkma, bükülme, çökme, eğilme.
sarkıklık, büküklük, çöküntü, eğrilik.
The droop of his shoulders/of the flowers.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.