1. Sıfat olgun
  2. Sıfat kamil (outdated)
  3. Sıfat olgun, ergin, olgunlaşmış, olmuş, kemale ermiş, kâmil.
    a mature face. mature thinking. Grain is harvested
    when it is mature. He's a mature man who can make his own decision.
  4. Sıfat mükemmel, iyi hazırlanmış, tamam, tam.
    mature plans. By next year we will have a mature plan for the subway.
  5. Sıfat vadesi gelmiş.
    a mature loan/bond.
  6. Sıfat dikkatli, inceden inceye.
    after mature deliberation: düşünüp taşındıktan sonra.
  7. Sıfat, Coğrafya olgun, aşınmalarla son şeklini bulmuş.
    mature stage: olgunluk evresi.
    mature valley: olgun koyak.
  8. Fiil olgunlaş(tır)mak, ol(dur)mak, kemale er(dir)mek, geliş(tir)mek.
    Apples are maturing rapidly. We need
    more sunshine to mature the crops. The experience has matured her understanding. His character matured during these years.
  9. Fiil tamamlamak, ikmal etmek.
    to mature a plan.
  10. Fiil süresi dolmak, vadesi gelmek.
akılı ermek Fiil
vadesi gelen senet
olgun kapitalizm
vadesi gelmiş alacak
olgun kişi
ayın 15'inde vadesi gelmek Fiil
olgunlaşmış
tamamlanmış plan
iyice düşündükten sonra
olgunluk çağına ermiş olmak Fiil
bir soruyu enine boyuna tartışmak Fiil