1. Sıfat parasal, malî, nakdî, para+, para ile ilgili, paradan ibaret, maddî.
  2. Sıfat para cezasını gerektiren, karşılığı para cezası olan.
    a pecuniary offense.
manevi tazminat İsim, Hukuk
parasal avantaj
para işleri İsim
para işleri İsim
para yardımı
maddi ve manevi tazminat İsim, Hukuk
nakit varlığı
para yardımı
sosyal para yardımı
parasal menfaat
parasal kâr
alacak verecek ihtilafları İsim
parasal durum
para alacağı
para talebi
nakdi tazminat
maddi tazminat
para tazminatı
paranın kıymetine ait
para tazminatı
maddi tazminat
para talebi
para ihtiyacı
para sıkıntısı
para bakımından sıkıntısı olmamak Fiil
para ekonomisi
para sıkıntısı
paraya dayalı mübadele
para kazancı için
servet sigortası İsim
parasal menfaat
finansal menfaat
parasal yatırım
para mirası
para vasiyeti
para borcu
para zararı
para kaybı
para zarar ziyanı
parasal yükümlülük
para yükümlülükleri İsim
para cezasına çarptırılacak suç
para cezasına çarptırılacak suç İsim
para cezası İsim
parasal kâr
para zararı
para armağanı
maddi varlık
para sorunu
para ile tazmin
para ihtiyaçları İsim
para kaynakları İsim
para getirisi
para getirisi
para ödülü
para tazminatı
para kıtlığı
para sıkıntısı içinde olmak Fiil
parasal borca girmek Fiil
parasal yükümlülükler altına girmek Fiil
para yardımında bulunmak Fiil
para yardımında bulunmak Fiil
para kazancı için
para karşılığı olarak
parasal bir yükümlülük yüklemek Fiil