göstermek, bildirmek.
The thermometer indicates air temperature. The arrow on the sign indicates the right way to go. Geçişli Fiil
imlemek, işaret etmek.
to indicate a place on a map. to indicate the right page. Geçişli Fiil
belirtmek.
He indicated the need for a new school. Geçişli Fiil
delâlet etmek, -e işaret olmak, … anlamına gelmek.
His hesitation indicates unwillingness. Geçişli Fiil
(kısaca) anlatmak, ifade/beyan etmek, tanımlamak.
He indicated his desire to cooperate. Geçişli Fiil
hastalık belirtilerine göre hastalığın cinsini veya tedavi yolunu tespit etmek, tıbben lüzum göstermek/gerektirmek.

The sudden rise in temperature was indicating the use of penicillin: Ateşin hızla yükselmesi penisilin kullanmayı gerektirdi.
The examination indicated surgery: Muayene sonunda ameliyata lüzum görüldü.
Geçişli Fiil, Tıp
gerek(tir)mek, gerekli olmak, şayanı arzu/tavsiye olmak.
A fresh approach to industrial relations is indicated. Geçişli Fiil
planlarını açıklamak Fiil