kendini çevresinden kurtarmak Fiil
halkın gözünde itibarını düşürmek Fiil
çekilmek Fiil
geri geri giderek uzaklaşmak Fiil
vazgeçmek Fiil
geriye doğru çekilmek Fiil
uzak tutmak Fiil
(ebeveyninden, eşinden vb.) uzaklaşmak, ilgiyi kesmek.
I feel I don't know her any more; she's grown
right away from the family.
kaçınmak Fiil
sakınmak Fiil
bulunduğu yerden uzaklaşmak Fiil
ıramak Fiil
kaçmak Fiil
ayak basamamak Fiil
(a) …'den çok daha hızlı ilerlemek, rahatlıkla kazanmak.
My horse just walked away from all others
in that race. (b) (kazadan) ucuz kurtulmak.
To walk away from a car crash.
evde yok
seyahatte
bir gruptan ayrılmak Fiil
bir partiden çıkma
bir partiden çıkmak Fiil
işkolunu değiştirmek Fiil
bir işten sapmak Fiil
iş kolunu değiştirmek Fiil
sorumluluklardan vb uzaklaşmak Fiil
rahatlamak için kaygılardan
Yaklaşma bana!
Uzak dur benden!
yarına işe gelmeme izni olmak Fiil
yarın işe gelmemek için izni olmak Fiil
...'den uzak durmak Fiil
birini işinde ayartmak Fiil
bir konunun dışına çıkmak Fiil
evden kaçmak Fiil
birinden kaçmak Fiil
mesuliyetten kaçmak Fiil
okuldan almak Fiil
evden uzakta
sosyalizmden uzaklaşma eğilimi göstermek Fiil
kazadan ucuz kurtulmak Fiil
birine karşı rahat zafer elde etmek Fiil
bir şehri mezbelelikten kurtarmak Fiil
bir resm-i kabulden erken kurtulmak Fiil
dilim kesmek, dilimlere/parçalara ayırmak.
birinin emeklilik hakkını iptal etmek Fiil
büyük sayıdan küçük sayıyı düşmek Fiil
ayartmak, baştan çıkarmak, hile ile kendine çekmek/cezbetmek.
The music wiled him from his study.