Available on App Store
Get it on Google Play
EN
X
ç
ğ
ı
ö
ş
ü
behoove
Geniş Tasarım
İngilizce-Türkçe
Ingilizce-Türkçe Çeviri
Fiil
gerekmek, icabetmek, lâzım gelmek.
It behooves the court to weigh evidence impartiall
y: Mahkemenin
delilleri tarafsız olarak değerlendirmesi gerekir.
It behooves you to work harder if you want to succeed here.
Fiil
değmek, yarar/fayda sağlamak, yararı/faydası olmak.
It would behoove you to be nice to her, because
she could do a lot for you: Ona karşı iyi davranmanızda yarar vardır, çünkü onun size çok yardımı dokunabilir.
Fiil
yakışmak, yaraşmak, yakışık almak, uygun/münasip olmak.
a quality that behooves in a scholar
:
bir bilgine yakışan nitelik.
It behooves that I be silent
: Susmam uygun olur.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim
Indirim kodları, kupon ve kampanyalar için Jarrt
Please enable JavaScript to view the
comments powered by Disqus.