Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. Sıfat belirli, belli, muayyen.
    a definite quantity. definite direction.
  2. Sıfat kesin, kat'î.
    We demand a definite answer.
  3. Sıfat muhakkak, şüphesiz, kuşkusuz, kararlaştırılmış, mukarrer.
    It is definite that he will take the job.
  4. Sıfat sınırlı, mahdut.
  5. Sıfat, Botanik (çiçek yaprakları) sayısı belli (20'den az).
  6. Sıfat, Gramer belgili, belirli.
    definite article: belgili tanımlık.
    “The” is the definite article.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

give someone definite information as to one's intentions
birine niyetleri hakkında kesin bilgi vermek Fiil
become definite
belirmek Fiil
become definite
katileşmek Fiil
become definite
kesinleşmek Fiil
becoming definite
kesinleşme
make something definite
kesinleştirmek Fiil
reasonably definite
oldukça kesin
definite (given) sum
belirli bir meblağ
definite and certain amount
belli bir miktar meblağ
definite answer
kesin yanıt
definite appointment
kesin tayin
definite benefit pension plan
kazanca bağlı emeklilik planı
definite integral
belgin tümlev, belirli entegral.
definite judgment
kesin hüküm
definite order
kesin sipariş
definite rights
kesin olarak saptanmış haklar İsim
definite sale
kesin satış
definite sale
bağlanmış satış
definite sentence
kesin hüküm
definite share
kesin hisse senedi
definite statement
kesin beyan
definite statement
kesin ifade
definite statement of policy
kesin tutum bildirimi
definite sum
belli bir meblağ
definite term
kesin tayin
definite turn for the better
şansı iyiye dönme
definite turn for the better
kesin iyiliğe yüz tutma
a definite and certain amount
belli bir miktar meblağ
adopt a definite position on a question
bir konuda kesin tavır almak Fiil
assure someone a definite salary
biri için belirli bir maaş tespit etmek Fiil
assure someone a definite salary
birine belirli bir maaş sağlamak Fiil
come to a definite understanding
tam bir anlaşmaya varmak Fiil
crystallize into a definite plan
belirli bir plan halinde kesinleşmek Fiil
for a definite period
belirli bir süre
for a definite period
belli bir süreyle
I am definite about it
kararım kati
no definite frontier
sınırı belirsiz
wander about without a definite purpose
gezinmek Fiil
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.