-
Fiil büyülemek, teshir etmek, meftun etmek, hayran bırakmak.
The actress's charm and beauty fascinated everyone.
-
Fiil (a) merak ve ilgi uyandırmak, dikkat/alâka çekmek, (b) dikkatle/hayran hayran bakmak.
-
Fiil (korkudan/hayretten) dondurmak.
-
Fiil büyü/afsun yapmak.