Ingilizce-Türkçe Çeviri

  1. İsim, Medeni Hukuk bütünleyici parça
  2. İsim, Muhasebe demirbaş
  3. İsim takıt, eklenti, müştemilât, donatım, duvara/tavana sabit ve sürekli olarak dakılı eşya.
    a light fixture:
    sabit lamba.
    kitchen fixture: mutfak donatımı/eşyası.
  4. İsim bir yere bağlı olan kimse/şey, bir yerin yerlisi, demirbaş, sabit eşya.
    After 25 years of service,
    he is considered a fixture in the factory.
    I seem to be a fixture here: Buraya bağlandım kaldım.
  5. İsim, Hukuk demirbaş (eşya).
  6. İsim tespit etme, bağlama.
  7. İsim tarihi belirlenmiş spor oyunu, maç, av vb.
Ingilizce-Türkçe çeviriler: Atalay Sözlügü, 1. Basim

Ingilizce-Türkçe Ilgili Terimler

become fixture
aksesuarlaşmak Fiil
gas fixture
havagazı feneri/sobası. İsim
immovable fixture
sabit demirbaş
immovable fixture
taşınmaz demirbaş
jig and fixture
bağlama tertibatı ve avadanlığı
landlord's fixture
aksi halde
landlord's fixture
mülk sahibi tarafından sağlanmış olan herhangi bir şey
landlord's fixture
bir mülkün çevresindeki çit gibi
landlord's fixture
ya da kiracının mülkten ayrılırken beraberinde götürmediği bir donanım
landlord's fixture
ya kiracı ile mülk sahibi arasındaki sözleşmeye göre geri alınamayacak olan
lighting fixture
aydınlatma armatürü
lighting fixture
duy
lighting fixture
elektrik lambası yuvası İsim
movable fixture
taşınır demirbaş
small fixture
küçük envanter kalemi
tenant's fixture
kiracı tafından sağlanmış bir donanım
tenant's fixture
kira sona ermeden bu donanım geri alınabilir
tenant's fixture
kiracının gömme eşyaları İsim
wall fixture
aplik
weekly fixture
(bankacılık) bir haftalık para
fixture list
fikstür İsim, Spor
deck fixture to which lifeboats are lashed
kalastra Denizcilik
Ingilizce-Türkçe terim çevirileri: Zargan Ltd.