1. (hafifçe) sars(ıl)mak, yavaş yavaş salla(n)mak.
    She joggled the baby on her arm.
  2. geçme ile tutturmak, girintisini çıkıntısına getirip tespit etmek.
  3. tahta çivilerle tutturmak.
  4. hafif sarsıntı, salla(n)ma, dürtme.
  5. geçme: benzeri oyuğa uyacak şekilde yapılmış çıkıntı, diş, çentik, kertik.
  6. sarsılarak/sallanarak gitme.