-
(hafifçe) sars(ıl)mak, yavaş yavaş salla(n)mak.
She joggled the baby on her arm.
-
geçme ile tutturmak, girintisini çıkıntısına getirip tespit etmek.
-
tahta çivilerle tutturmak.
-
hafif sarsıntı, salla(n)ma, dürtme.
-
geçme: benzeri oyuğa uyacak şekilde yapılmış çıkıntı, diş, çentik, kertik.
-
sarsılarak/sallanarak gitme.