(a) kaya üzerinde oturmak, (b) kötü/tehlikeli bir durumda olmak.
gemiyi karaya sürmek Fiil
(a) mahvolmuş, harap olmuş, sarsıntıda.
Their marriage is on the rock. (b) iflâs etmiş, meteliksiz,
yoksul, (c) buzlu (fakat soda/su katılmamış) viski.
Scotch on the rocks: buzlu viski.
sarkıtlar İsim
(gemi) kayalara çarpmak Fiil
(gemi) kayalara oturmak Fiil
(gemi) kayaya bindirmek, kayalığa çarpmak.
tortul kayalar İsim, Coğrafya
(gemi) kayaya bindirmek, kayalığa çarpmak.
peri bacaları İsim, Coğrafya
gemiyi kayalara toslatmak Fiil
(a) delirmek, çıldırmak, aklını kaçırmak, kafadan kontak olmak, (b) aptallık/enayilik yapmak.
ileride tehlike/engel görmek/sezmek.