içeren

Turkish-English Translation

  1. including
  2. Information Technology inclusive
  3. Adjective embracing
Turkish-English translations from Zargan's own database

Turkish-English Phrases

azot içeren
nitric
bir hayli sert ifadeler içeren
strongly-worded Adjective
bir taahhüt içeren
obligatory
birkaç şey içeren
omnibus
cinsiyet ayrımcılığı içeren
gendered Adjective
demir içeren
ferrous Adjective
hakaret içeren
libellous
istisna içeren
exceptive
kamu gösterilerini denetleme ve ücret saptamayı da içeren
performing rights
su içeren
aqueous Adjective
tuz içeren
saliferous
(giysilerde) bakım talimatını içeren etiket
care label
(patent kanunu) bir çok konuyu içeren götürü lisans
bloc licence license
anlaşmayı ihlal iddiasını içeren müzekkere
writ of covenant
asitli yağmur (sülfürik asit ve nitrik asit içeren yağmur
acid rain
başka talimat veya tahditleri içeren liste
authorization index
bazı şartlar veya garanti içeren kısım
clause
belirli bir temayı içeren lobi
concept facility
belirli hareketleri yapmama taahhüdünü içeren sözleşme
restrictive covenant
bir mübadele içeren akit
commutative contract
birden çok sayıda ürünü içeren satış
multiple unit sale
birleşik kayıt (birden fazla işlemi içeren kayıt
summary posting
birleşik kayıtlar (birden çok işlemi içeren kayıt
composite entry
bölünmesi mümkün edimleri içeren sözleşme
severable contract obligation
borç içeren hapis
motion for arrest
borçlunun daha fazla bir meblağ ödeme vaadini içeren senet
penal bill
borçlunun daha fazla bir meblağ ödeme vadesini içeren senet
penal bill
bütün hisse senetlerini içeren endeks
all-share index
bütün masrafları içeren götürü tur fiyatı
all-expenses tour
bütün masrafları içeren götürü tur fiyatı
all-expense tour
bütün vergileri içeren tutar
inclusive fee
cezai hüküm içeren kanun
penal statute
davayı açan dilekçeyi içeren tebligat
original process
eski Yunan ve Latin edebiyatını içeren bir eğitim görmek
to receive a classical education Verb
fiyatları içeren fatura
priced invoice
genel giderleri içeren fiyat
overhead price
genel giderleri içeren fiyat
overhead fas
gizli imalar içeren ifade
dog whistle Noun, Language-Literature
gümrüğe verilen ihraç edilecek malları içeren liste
manifest freight
gündelik hesapları içeren muhasebe defteri
blotter
hakaret içeren bir deyimi geri almak
to withdraw an offending expression Verb
hakaret içeren mektup
libellous letter
hayat pahalılığını ayarlama şartını içeren sözleşme
cost-of-living escalator contract
hem et hem sebze içeren diyet
omnivorous diet Noun
hisse sayısı ve miktarını içeren belge
memorandum of eurochambers
kahvaltı ve bir öğün yemeği içeren otel ücreti
half pension
Küçük Ay'ı içeren burç
cynosure
kural ve yönergeleri içeren kitap
bible
makineleri ve diğer araçları içeren sigorta poliçesi
hull policy
malı gelecekte teslim etmek şartını içeren alım satımları denetleyen kurul
commodity futures trading commission
mali konular içeren gazete
financial paper
mali konuları içeren gazete
financial paper
malların tariflerini içeren katalog
descriptive catalog (ue
malların tariflerini içeren katalog
descriptive catalog (ue)
mektubun selam bölümünü içeren son paragrafı
complimentary close
mektubun selam formülünü içeren bölümleri
complimentary prefixes (suffixes) Noun
oda ve hafif sabah kahvaltısını içeren otel ücreti
continental plan
onaylı ve ciddi taahhütler içeren sözleşme
contract of speciality
para ve hapis cezasını içeren mahkûmiyet
split sentence
pornografik ya da aşırı şiddet sahneleri içeren video filmi
video nasty
prim gibi yan ödemeleri içeren ücret
all in rate
reklam içeren bilgisayar programı
adware
şartsız taahhüt içeren sözleşme
absolute covenant
soyut para ödeme vaadini içeren emre yazılı senet
bill obligatory
suçu ağırlaştırıcı bir sebep içeren soygun
aggravated robbery
talimatlar içeren vasiyet
modal legacy
tazminat talebiyle birlikte ceza talebini de içeren dava
actio mixta
teklifler içeren resmi belge
green paper
televizyon programlarının ayrıntılarını içeren kitap
telebook
tüm talepleri içeren tek bir talep
omnibus motion Noun, Law
türlü meslekleri içeren sendika
multicraft union
uzmanlık kitapları içeren kütüphane
specialized library
varlıkların alacaklılara devrini içeren akit
composition by assignment of the assets to the creditors
veresiye alan müşteri hakkında bilgileri içeren belge
changeplate
yasak hükmünü içeren yasa
negative statute
yazışmayla sipariş verilecek malları içeren katalog
mail-order catalog ue
yazışmayla sipariş verilecek malları içeren katalog
mail-order catalogue
yerini ve şeklini belirten özel şartlar içeren poliçe
special acceptance
yerini ve şeklini belirten özel şartlar içeren poliçe
qualified acceptance
yüz hisseden fazla içeren hisse senedi paketi
round lot
Televizyon Filmleri Yoluyla Program Değişimlerini İçeren Avrupa Sözleşmesi
European Agreement Concerning Programme Exchanges by Means of Television Films Noun, International Law
Turkish-English phrases from Zargan's own database