ben
iki odalı kulübenin iç odası, yatak ve oturma odası olarak kullanılan oda.
ben
içeride(ki), içinde, içine, içeriye.
ben
dağ tepesi, zirve, yüksek tepe.
ben
uçkuncuk
(Moringa oleifera): Arabistan ve Hindistanda yetişen, kanatlı tohumlarından esans ve
ince bir makine yağı
(oil of ben) çıkarılan ağaç.
İsim, Botanik
ben
bu ağacın kanatlı tohumu. İsim
ben
-oğlu, -zade: Arap ve İbrani adlarında kullanılır:
Moses ben Maimon gibi.
Big Ben: Londrada
Parlamentodaki saat kulesi çanı.
İsim
Bendey baskı yöntemi: orijinal resim üzerine ince delikli saydam bir ekran koyarak tabloya değişik bir ton sağlayan baskı yöntemi.
Londrada Parlamento binası kulesindeki saatin çanı.
... is on me.
I , the undersigned , do hereby declare
I, the undersigned, do hereby declare
ben
beauty spot
ben
self
ben
myself
ben
me
ben
I
ben
mole
ben
ego İsim, Psikoloji
I was meant for ....
I'll get it.
I'll pass. Cümle
I'll get it.
I'm going out for a while.
I'm OK by myself.
same here
I'm at a loss.
I'm for the government
I wasn't born yesterday. Cümle, Deyim
It's none of my business
Who am I to ...?
after I go
after I have gone
Allow me. Cümle
Count me out.
why me especially ?
alter ego
scratch my back and I will scratch yours
I wasn't born yesterday. Cümle, Deyim

ben
Tekil birinci şahsı gösterir
ben
Deri üzerindeki kahverengi veya siyah renkli ... kabartılara verilen isim, benek