satın alma güdüsü
baş saik
bir kimseyi suç işlemeye iten neden
işin altında yatan saik
vergi saiki
şüphe konusu edilebilecek bir saik
hileli saik
baş saik
kanun koyucunun saiki
işlem güdüsüyle para talebi
para saiki
para güdüsü
güdü, dürtü, neden, sebep, saik, âmil, gerekçe, teşvik edici şey.
What was his motive for his committing
crime: Onu cinayet işlemeye sevkeden ne idi?
amaç, gaye, hedef.
His motive in going away was to see the world.
(sanat, edebiyat, müzik) motif.
devindirici, itici, hareket ettirici, muharrik, hareket hasıl eden.
motive force: itici kuvvet.

The wind provides the motive power that turns this wheel.
güdüsel, devinsel, devinimsel, harekî, harekete ait.
sürükleyici, teşvik edici, dürtücü, zorlayıcı.
saik/sebep teşkil eden.
motivate
motif İsim, Dil ve Edebiyat
saik İsim
devindirici/hareket ettirici güç, mukarrik güç. İsim
(mekanik) güç kaynağı.
The motive power of trains is usually steam or electricity. İsim
(demiryolu şebekesindeki) bütün lokomotifler. İsim
tercih nedeni
politik saik
siyasi saik İsim, Siyaset-Ulusl. İlişkiler
bir saikin geçerliğini doğrulamak Fiil
temel saik İsim
kâr güdüsü.
profit sharing: kâr bölüşme.
profit and loss account: kâr ve zarar hesabı.

paper profits: muhtemel kâr.
satın alma güdüsü
toplumsal güdü.
terör saiki İsim, Hukuk
saik olmaksızın Zarf
motivated
stimulation İsim
to prompt Fiil
to motivate Fiil

Dilimizde “kişiye bir işi yapma isteği ... motive etmek söyleyişinde kullanılır