shaves -> shave

  1. Fiil (sakal vb.) tıraş etmek/olmak, kesmek.
    to shave oneself: tıraş olmak.
    I've decided to shave
    off my beard. She shaves her legs and under her arms.
  2. Fiil dipten kesmek, kazımak.
    to shave al lawn.
  3. Fiil sıyırıp geçmek, sürtünür gibi geçmek.
    The car just shaved the corner of the wall while turning.
  4. Fiil rendelemek, ince dilimler kesmek.
    shaveed the top of the door to make it close properly.
    to
    shave off a slice of sth: bir şeyden ince bir dilim kesmek.
  5. Fiil (fiyat) kırmak, indirmek, tenzil etmek.
  6. İsim (sakal vb.) tıraş (etme/olma), dipten kesme, kazıma.
  7. İsim ince dilim, yonga, talaş.
  8. İsim rende, ince dilimler kesen alet.
  9. İsim fiyat kırma/indirme, tenzilat.
tıraş etmek Fiil
(a) kıl payı kurtuluş, (b) sinekkaydı tıraş.
(Br) dolandırıcılık
paçayı zor kurtarma, (tehlike vb.'den) yakayı güçlükle kurtarma.
close call
sinekkaydı tıraş olmak Fiil
tıraşsız
dönemeci almak Fiil
açmak Fiil
bütçe tahminlerinde kısmalarda bulunmak Fiil
sınavda ucu ucuna başarılı olmak Fiil