1. (arı) oğul.
  2. böcek sürüsü.
  3. sürü, küme, yığın, hareket halindeki topluluk.
    swarms of: sürü sürü, küme küme.
  4. Biyoloji su yüzünde serbest yüzen gözeler veya organizmalar topluluğu.
    swarm spore: zoospor.
  5. (arı) oğul vermek.
  6. sürü halinde hareket etmek.
  7. swarm with: … ile dolu olmak, kum gibi kaynamak, kaynaşmak, doluşmak. The beach swarms with
    children: Plajda çocuklar kum gibi kaynıyor.
  8. Biyoloji su yüzünde küme halinde yüzmek.
  9. kümeleşmek, toplanmak.
  10. üşüşmek, tehacüm etmek, toplu halde saldırmak.
  11. (ağaca/direğe vb.) tırmanmak.
sürü halinde sinemaya gitmek Fiil
fatura yığını