başkasına bağımlı olmamak
Fiil
...'in arkasında durmak
Fiil
sıkı bir rejim yapmaya devam etmek
Fiil
bir sözleşmeye bağlı kalmak
Fiil
(başkalarından) uzak durmak, içine kapanmak, kabuğuna çekilmek.
keep oneself to oneself: kimseye
sokulmamak.
They keep to themselves: Kimseye sokulmuyorlar.
She doesn't go out much, she likes to keep herself to herself.
Fiil
sır (olarak) saklamak, başkasına söylememek, açıklamamak, açığa vurmamak.
He knew what the facts were, but kept them to himself.
Fiil
birine sözünü tutturmak
Fiil
sağdan gitmek/ayrılmamak.
Fiil
sözleşmenin şartlarına uymak
Fiil
bütün kayıtları tutmak zorunda olmak
Fiil
(US) kanuni yedek akçe bulundurmak zorunda olmak
Fiil
vaadini yerine getirmekte kusur etmek
Fiil
göz-kulak kesilmek, yeni haberleri izlemek.
nabız yoklamak, kulağı kirişte olmak, etrafa kulak vermek.
Reporters keep an ear to the ground so as to know as soon as possible what will happen.
Fiil
teklif edilen fiyatlara mümkün olduğu kadar bağlı kalmak
Fiil
...'ya varıncaya kadar kuzeye doğru gidin
durmadan ve sıkı çalışmak
Fiil
çok sıkı çalışmak, canını eziyete koşmak
Fiil
maaş artışını yüzde onun altında tutmak
Fiil
bir şeyi kendi için saklamak
Fiil
hesapları deftere günü güne kaydetmek
Fiil
muhasebe defterlerini ajur (güncel) tutmak
Fiil
hesapları deftere günü gününe kaydetmek
Fiil
haberleri kendine saklamak
Fiil
birine bir şey hakkında muntazaman haber vermek
Fiil
güncelliğini korumak
Fiil
didinmek, durmadan (gece gündüz) çalışmak/çalabalamak/uğraşmak, didinip durmak.
He keeps his nose to the grindstone and saves as much as possible to buy a new house.
birine otel işletmesi için ruhsat vermek
Fiil
yediği ekmeği hak etmemek
Fiil
bu et buzdolabında üç gün bozulmadan durur
(bir kimseyi/şeyi) uzak tutmak, uzaklaştırmak, yaklaştırmamak, kıpırdatmamak.
He kept me at bay with a long knife. He keeps illness at bay by eating lots of oranges.
to hold/keep the enemy at bay: düşmanı iyice kıstırmak, düşmana göz açtırmamak.
bir konuyu yakından izleme
alarga durmak (argo)
Fiil
soğukkanlılığınızı kaybetmeyin
birini sözünü tutmaya zorlamak
Fiil