loosen

  1. Transitive Verb (bağ, köstek, pranga, zincir vb.) çözmek, açmak.
  2. Transitive Verb gevşetmek, laçka etmek.
    to loosen one's grasp/hold.
  3. Transitive Verb salıvermek, serbest bırakmak.
  4. Transitive Verb yumuşatmak, kabartmak.
    to loosen soil in a garden.
  5. Transitive Verb, Medicine (bağırsakları) yumuşatmak, mülâyemet vermek, ishal yapmak.
  6. Transitive Verb hafifletmek, azaltmak, gevşetmek.
    to loosen restrictions on trade.
  7. Transitive Verb
    loosen up: (a) gevşemek, çözülmek, açılmak, bollaşmak.
    The shoes loosened up with wear:
    Kundura giyile giyile bollaştı. (b) serbestçe/rahatlıkla konuşmak, (c) (para vb.) cömertçe vermek.
kesenin ağzını açmak Verb
sargıyı gevşetmek Verb
disiplini gevşetmek Verb
para arzını gevşetmek Verb
amortisman kurallarını gevşetmek Verb
sıkı para politikasını gevşetmek Verb
sıkı para üzerindeki baskıyı kaldırmak Verb
kesenin ağzını açmak, bol bol harcamak.
amortisman kurallarını gevşetmek Verb
(para) ucuzlamak Verb
yumuşamak Verb
gevşemek Verb