battered -> batter

  1. durmadan sert darbelerle vurmak, dövmek.
  2. hırpalamak, yıpratmak, eskitmek, tahrip etmek.
    Rough roads had battered the car: Bozuk yollar
    otomobili yıprattı.
    High winds were battering the coast: Sert rüzgârlar sahili hırpalıyordu.
  3. Matbaacılık (a) dizgi bozukluğu, dizili sayfa harflerinin hasara uğraması, (b) bu bozukluktan ileri gelen yanlışlık/noksanlık.
  4. sulu/cıvık hamur, pasta hamuru.
  5. (beyzbol, kriket vb.) vurucu, topa vuran oyuncu.
  6. Mimarlık (a) (duvarın vb.) yukarı kısmı geriye doğru eğrilmek, (b) böyle eğrilmiş duvar.
çelik
gergi
payanda