dar sokak, belirlenmiş dar yol/iz, kanal, mecra.
şerit, yol şeridi, geniş karayollarında bir arabaya ayrılan sınırı çizgilerle işaretli şerit.
Otomobil
(koşu/yüzme) her yarışmacıya ayrılan şerit.
deniz/hava seyrüsefer yollarından herbiri.
lone, alone.
his lane = himself alone: yalnız o/kendisi.
my lane = myself alone:
yalnız başıma, yalnızca ben.
their lane = themselves alone: yalnız onlar.
hızlanma şeridi
İsim, Ulaşım
araba sollamak için hız yapma şeridi
hava geçidi, hava yolu, uçakların normal uçuş yolu.
İsim
bir şeritten diğerine geçmek
Fiil
ağır giden arabalara ayrılmış şerit
arabalar için ağır gitme yolu
yavaş araba sürenlerin kullandığı şerit
süpermarkette az sayıda mal satın alan müşterilerin kullanımına tahsis edilmiş dışarı çıkış yolu
hızlı taşıt youlu: hızlanıp öndeki taşıtı geçmek için ayrılan yol şeridi.
İsim
hızlı yaşam: hareketli, başarılı, çok masraflı yaşayış.
İsim
sola dönecek sürücüler için işaret
ağaçların bulunmadığı yol
yolun ortasındaki beyaz çizgi
soldan giden trafik şeridi
yol şeridini değiştirmek
Fiil