utanmak, mahcup olmak, küçük düşmek, yerin dibine geçmek.
gösterişsiz şekilde yaşamak
Fiil
önemsiz/küçük/hakir/hor görülmek/gösterilmek/düşürülmek.
We made him look small (=exposed him as being insignificant): Onu küçük düşürdük.
utanmak, mahcup olmak, küçük düşmek, yerin dibine geçmek.
küçük.
When I was a small boy. a book for small children. a small enterprise. a small businessman. a small army.
Sıfat
ufak, ufacık, mini mini.
a small man. a small girl. make oneself small: kendini büzerek
vücudunu küçültmek; göze görünmemek.
Sıfat
ince, narin, dar.
a small waist.
Sıfat
az, cüz'î.
a small salary. He is a small eater: Az yer, boğazlı değildir.
Sıfat
önemsiz.
a small problem.
Sıfat
basit, mütevazi, iddiasız, gösterişsiz.
in a small way: iddiasızce, mütevazi/gösterişsiz bir şekilde.
Sıfat
ahlâksız, aşağılık, âdi, alçak, soysuz.
a small miserly man.
Sıfat
azar azar, ufak ufak, ince ince, küçük küçük.
Slice the cake small: Pastayı ufak ufak (ince ince vb.) kes.
Zarf
alçak sesle.
to sing small: alçak sesle/mırıldanarak şarkı söylemek.
Zarf
çok az, mahcup bir şekilde.
to talk small .
Zarf
ufacık, minicik.
He writes so small I can't read it.
Zarf
bir şeyin ince yeri.
the small of the back: bel, boş böğür.
a pain in the small of the back: bel ağrısı.
İsim
küçük silahlar, tabanca vb. gibi el silahları.
İsim
tabanca gibi ufak silahlar
İsim
önemsiz (şey/kimse).
He thinks he's really wonderful, but he's rather small beer: Kendini dev
aynasında görüyor ama, aslında önemsiz bir kişidir.
think no small beer of oneself: alçak dağları ben yarattım sanmak.
önemsiz şey/iş/kimse.
İsim
(US) küçük kupürlü tahviller
İsim
küçük kupürlü tahviller
İsim
küçük çayırdüğmesi
İsim, Gıda ve Mutfak
küçük puntolu büyük harf.
İsim
küçük puntolu büyük harf.
İsim
(matbaacılıkta) küçük boydaki büyük harfler
İsim
küçük büyük harf
Bilgi Teknolojileri
önemsiz/değersiz kimse.
İsim
küçük çember/daire, kürenin merkezinden geçmeyen bir düzlemle arakesiti. great circle
İsim
küçük parti mal sevkıyatı
küçük parti mal sevkiyatı
(Br) önemsiz borçlar
İsim
küçük çiftlik işleri
İsim
üzüm cinsinden taneli meyveler
İsim
önemsiz kimseler/şeyler.
İsim
ufak av hayvanları (tavşan keklik, vb.).
İsim
küçük arazi sahibi/kiracısı.
İsim
küçük çiftlik, ekilmek üzere kiraya verilmiş küçük (200 dönümden az) arazi.
İsim
sabahın erken saatleri.
The party went into small hours: Eğlence sabaha kadar sürdü.
İsim
intestine ile ayni anlama gelir. ince bağırsak.
küçük yatırımcılar
İsim, Bankacılık
mescit
İsim, Din ve İnanç
seçime katılma oranının çok düşük olması
âdi ve önemsiz kimse/şey.
ince baskı: bir sözleşme/kontrat/sigorta poliçesinde sınırlamaları açıklayan ve asıl metinden daha ince basılmış olan maddeler.
İsim
yetersiz maddi kaynaklar
İsim
13 elden ibaret oyunun 12 sini kazanma. grand slam
İsim
denizci kantini, gemide/kıyıda denizcilere ufaktefek eşya satan dükkân.
İsim
eskrimde kullanılan ufak kılıç.
söyleşi, sohbet, dereden tepeden/havadan sudan konuşma.
İsim
sohbet, yarenlik, hoşbeş.
boşuna, boş yere, sebepsiz, tevekkeli, ereksiz, nedensiz.
it is small wonder that: hiç şaşılacak
şey değil, tevekkeli değil.
You've been eating far too much, small wonder you're putting on weight: Tıka basa yedin, tevekkeli değil böyle şişmanlıyorsun!